AKP’nin 16.04.2019 tarihinde
YSK’na verdiği Olağanüstü İtiraz Dilekçesi’nde seçimin yenilenmesine gerekçe
olarak öne sürdüğü önemli sebeplerden birisi “Mükerrer kayıtlı seçmenler”. Oldukça önem atfedilerek öne sürülen bu sebep,
dilekçenin çeşitli bölümlerinde ekte gösterildiği şekillerde yer almıştır.
Adrese dayalı seçmen sistemine
geçilip, “parmak boyası” yönteminin terk edilmesinden buyana yapılan tüm
seçimlerde, seçmen listelerinde mükerrer seçmenlerin olduğu özellikle muhalif
kesimler tarafından hep dile getirilmiştir. Bu iddiaların asılsız olduğu,
iktidar partisi ve başta YSK olmak üzere ilgili tüm devlet kurumları tarafından
kesin bir dille sürekli yalanlanmıştır. Şimdi ünlü deyişte söylendiği gibi “keser
dönmüş sap dönmüş gün gelmiş hesap dönmüştür”. O sebeple, iktidar partisinin mükerrer
kayıtlı seçmenlerin varlığını öne sürerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi
seçimlerinin yenilenmesi için resmi başvuru yapmış olması son derece manidar ve
bir o kadar da önemlidir.
“HEM CEZAEVİ HEM DE BAŞKA
SEÇMEN LISTESINDE KAYITLI SEÇMEN” listesi dilekçenin 12 nolu ekinde YSK’na
sunulmuş (bence 3 bavul içerisinde “en ağır” yer tutan liste bu olmalı). Henüz
açıklanmamış olan bu listenin detaylarına erişememiş olmakla birlikte, 44
sayfalık dilekçede yapılan açıklamaları baz alarak, söz konusu iddianın teknik yönden
irdelemesini yapalım.
Mükerrer
kayıtlı seçmenler nasıl olabilir?
İktidar partisi “Bazı seçmenlerin hem cezaevi seçmen listesinde hem de asıl ikametgahına ait
yerleşim yerinin bulunduğu seçim çevresindeki seçmen listelerinde kayıtlı
olduğu” nu iddia ediyor.
Bu açıklamaya teknik olarak
baktığımızda ortada iki tane farklı seçmen listesi olduğu ortaya çıkıyor:
- Cezaevi seçmen listesi
- Seçmenin asıl ikametgahına ait yerleşim yerinin bulunduğu seçim çevresindeki seçmen listesi
İkinci sırada sayılan seçmen
listesi (bundan sonra genel seçmen listesi olarak anılacaktır), seçmen kimlik
ve adres bilgilerini de içerecek şekilde siyasi partilere veriliyor. Cezaevi
seçmen listesi detaylarının siyasi partilerle paylaşılıp paylaşılmadığını bilmiyorum.
Bu seçime özel olarak seçmen verilerinin incelenmesi konusunda CHP ile epey
çalışmamız oldu, “Cezaevi seçmen listesi” nin ellerinde olduğu gibi bir bilgi
hiç gündeme gelmedi. (Not: Yazıyı yazarken CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesi'ndeki açıklamalarını gördüm1. Yakupoğlu diyor ki: "cezaevi seçmen listeleri, siyasi partilerle paylaşılmaz ve itiraz hakkı yoktur") Ancak, AKP’nin elinde bu liste olmuş olması gerekir ki böylesi
bir itiraz yapıp, detaylarını dilekçede paylaşmışlar.
Bir seçmenin aynı anda hem
cezaevi seçmen listesinde hem de genel seçmen listesinde olabilmesi nasıl olur,
şimdi onu irdeleyelim.
Birinci olasılık, aynı seçmen
her iki listede tüm kimlik bilgileri aynı olarak (TC kimlik numarası dahil) yer
alıyordur. Eğer bu olasılık geçerli ise, her iki liste de elinde olan YSK'nun mükerrer kayıtları bulup da çıkaramamış olması akla ziyan bir
durum. Zira TC kimlik numarası yazılımcı teknik tabiriyle “benzersiz anahtar
alan” ve her iki listede aynı TC numaralı seçmenlerin olup olmadığını kontrol
etmek son derece kolay bir işlem. Mevcut sistemlerinde böylesi bir kontrol
mekanizması olmasa bile birkaç dakikalık bir uğraşı sonucunda yazılacak bir
veri tabanı sorgulaması ile kolaylıkla ortaya çıkarılabilecek bir durum. Bu olasılığın
geçerli olması durumunda sorulacak sorular şu olacaktır:
- YSK, yapması gereken kontrollerin birinci sırasında yer alan aynı TC numaralı seçmen kaydı kontrolünü yapmamış mıdır?
- Eğer “Cezaevi seçmen listesi” detayları siyasi partiler ile paylaşılmıyor ise AKP bu listenin detaylarına nasıl sahip olmuştur?
- Yapılmadığı iddia edilen bu kontrol sonucunda, İstanbul için 10.290 mükerrer kayıt ortaya çıkıyor ise, diğer iller için ne kadar mükerrer kayıt vardır?
- Bu kontroller acaba 2017 Referandumu ve 2018 Haziran seçimlerinde de mi yapılmamıştır?
Bunun dışında benim aklıma ikinci olasılık olarak bir tek, mükerrer kayıtlı olduğu iddia edilen seçmenlerin
aynı TC numarasına sahip olmaması durumu geliyor. Bu aslında birincisinden daha
da vahim bir tablo ortaya çıkarır. Bir şekilde binlerce seçmen için birden
fazla TC numarası verilmiş olması anlamına gelir. Bu olasılığın geçerli olması
durumunda bu ve bundan önceki tüm seçimlerin geçerliliğinin ciddi olarak
sorgulanması gerekir.
Olağanüstü İtiraz
Dilekçesi’nde sorgulanacak pek çok bölüm var. Ben teknik olarak mükerrer seçmen
kayıtları ile ilgili olan bölümü kısaca analiz etmek istedim. Detay bilgiler
elime ulaştıkça bu konudaki analizi derinleştireceğim. Sonuç olarak önemle
vurgulamak gerekir ki, YSK’ nun bu tür iddialara dayanarak iptal kararı alması çok ama çok zor. Çünkü böylesi zorlama bir karar, öncelikle
kendilerinin birinci sırada yapmaları gereken bir görevi yapmadıklarını kabul
etmeleri ve bundan önceki tüm seçimlerin
geçerliliğinin sorgulanması gerektiği anlamına gelir.
Son söz: Adrese
Dayalı Seçmen Sistemi out, Parmak Boyası in 😃
Bilgehan Turhan
@BilgehanTurhan
1 CHP YSK
Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesi'ndeki açıklamaları:
Ek: Dilekçede “Mükerrer kayıtlı seçmenler” vurgusu yapılan
bölümler:
1. “4) İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLİĞİ
SECİMLERİNİN NETİCESİNE MÜESSİR OLAYLAR VE HALLER:” başlıklı bölümünde
o
Bazı seçmenlerin hem cezaevi seçmen listesinde hem de asıl ikametgahına ait
yerleşim yerinin bulunduğu seçim çevresindeki seçmen listelerinde kayıtlı
olduğu
2. “4.7) 298 sayılı Kanuna Aykırı Olarak,
Kısıtlılar Tarafından veya Ölü Seçmenler Adına Kullanılmış Oyların ve Mükerrer
Seçmenlerin Varlığı;” bölümünde
o
10.290 adet HEM CEZAEVİ HEM DE BAŞKA SEÇMEN
LİSTESİNDE KAYITLI SEÇMEN,(EK-12)
olarak verilmiş ve aşağıdaki
ibare (aynen yazıldığı şekliyle) özellikle vurgulanmıştır:
“KAYITLARI TESBİT EDİLMİŞ OLUP, MÜKERRER KAYITLI BU SEÇMENLER YERİNE,
YERLEŞİM YERLERİNDE OY KULLANILIP KULLANILMADIĞI SEÇİMİN SONUCUNU DOĞRUDAN ETKİLEYECEK
ÖNEMLİ BİR HUSUSTUR.”
Yine aynı bölümde Büyükçekmece
ile ilgili yapılan itiraza atıf yapılarak mükerrer kaydedilen seçmen vurgusu dilekçede
aşağıdaki şekilde yer almıştır:
“Ayrıca,
kurulun gündeminde bulunan Büyükçekmece İlçemiz ile ilgili itiraz dosyasında da
birçok kısıtlı, mükerrer ve usulsüz kaydedilen seçmenin sandıkta oy
kullandığına dair başlatılan idari ve cezai soruşturmalar devam etmekte olup
önemli delillere ulaşılmıştır.”
Yorumlar