Söyleyeceğimi başta
söyleyeyim:
Geçersiz
oyları tekrar sayamazsınız çünkü “aynı nehirde
iki kere yıkanılamaz” (Heraklitos*).
Geçersiz oylar neden tekrar sayılamaz,
çünkü o oyların geçersiz sayıldığı ortam ve şartlar artık yoktur. Nehrin suları
akıp gitmiştir ve YSK sistemindeki mevcut yapıda o suları geri getirecek yani o
şartları tam anlamıyla değerlendirecek veri maalesef yoktur. Dolayısıyla tekrar
değerlendirme işlevi, sandıkta yapılmaya çalışılan hilenin hukukçular eliyle
yasallaştırılması gibi korkunç bir hataya yol açacak potansiyele sahip olur.
Nasıl mı, açıklayalım:
Sayım ve Değerlendirme Süreci
Kısa bir bilgilendirmeden sonra
örnek senaryo ile neden bu yargıya vardığımızı açıklayalım.
Her seçimde neredeyse sandıkların
tümünde bir veya daha fazla geçersiz oy olur. Bu son derece normal bir durum.
Hangi oyların ne durumda geçersiz sayılacağı, o seçime özel olarak yayımlanan
YSK Genelgelerinde açıklanır. 31 Mart 2019 yerel seçimleri için yayımlanan 138
sayılı Genelge’nin (1) 42. Maddesi, geçerli sayılmayacak oy
pusulalarının detaylarını açıklamaktadır. İstatistiksel olarak baktığımızda, bahsedilen
genelgede sayılan sebeplerden
- Hiçbir yerine “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmamış olan,
- Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alanlara “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmış olan,
- Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alana taşmış “TERCİH” veya “EVET” mührü bulunan
birleşik oy pusulaları en
fazla olarak karşılaşılan iptal sebepleridir. Genel olarak oy verme anındaki uygulama
hatasından kaynaklanan bu tür geçersiz oylar, siyasi tercihlerini protesto
amaçlı kullanan seçmenler tarafından bilinçli olarak da kullanılabilir. 42. Maddede
sayılan sebeplerin tümü geçersiz sayılacak oyların “şeklen” yani kullanılan
oyun fiziksel yapısına (birden fazla mühür içermesi, yanlış yere mühür
basılması, hiç mühür basılmaması, herhangi bir yeri işaretli ya da kopuk olması
vb.) yöneliktir. Bir de özellikle üzerinde durulması gereken bir sebep daha var,
o da aynı genelgenin 41. Maddesinde açıklanıyor:
“Zarfın içinden aynı seçim türüne ait birden fazla oy pusulası çıkmış
olması halinde, sadece bu seçim türüne ait oy pusulaları hesaba katılmaz,
diğerleri hesaba katılır.”
Burada “şeklen” değil yanlış
bir uygulama sebebiyle geçersiz kabul edilme durumu var. Anlamı şu, bir zarftan
örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine ait 2 oy çıkarsa ve sandık
kurulu bunun farkına varırsa, bu 2 oy hesaba katılmaz, geçersiz oy olarak
değerlendirilir. Burada önemli olan nokta, bu 2 oyun 42. Maddede sayılan
sebeplerden birisini taşımıyor olmasıdır. Daha açacak olursak bu oylar şeklen bakıldıklarında
geçerli oy görünümünde olabilirler. Dolayısıyla daha sonradan bu oyların
geçerli olup olmadığına karar vermek için inceleme yapan bir gözlemci, eğer bunların
zarftan çift çıkma sebebiyle geçersiz sayıldığını bilmiyorsa, o oyları
geçerli olarak değerlendirebilir. Söz konusu genelgenin 43. Maddesi 13. Paragrafı
geçersiz oylarla ilgili seçim gecesi sandık kurulları tarafından yapılan uygulamanın
nasıl olacağını tanımlıyor:
“Geçerli sayılmayan veya hesaba katılmayan oy pusulaları, ayrı ayrı
paket yapılarak bağlanır ve paketin üzeri mühürlenerek, sayısı yazılır ve
saklanır. Bu oy pusulaları yakılamaz, yırtılamaz ve yok edilemez. Bunların
sayısı, o seçim türüne ait sandık sonuç tutanaklarının ilgili yerine işlenir.”
Yani tüm bu geçersiz oylar hepsi
aynı paket içerisinde olacak şekilde diğer oylardan ayrı olarak paketleniyor.
Bunların sayıları da o seçim türüne ait tutanağın ilgili yerine yazılıyor. Geldik
en önemli noktaya: “tutanağın ilgili
yeri”.
“Tutanağın ilgili yeri” yukarıda sarı arka plan ile işaretlediğimiz
yer. İstanbul/Sancaktepe 2299 numaralı sandığa ait olan bu tutanağa göre, “Geçersiz sayılan oy pusulası
sayısı: 12”, “Geçersizlik
sebebi: boş”. Tutanaklar üzerinde geçersizlik sebebi için ayrılan yer
o kadar yetersiz ki, o bölüme detay bilgi girilmesi şansı yok. Bu sebeple
sandık kurulları tutanağı hazırlarken, ellerindeki geçersiz tutanak sayısı
içerisinde en fazla görünen sebebi o bölüme yazıyorlar genellikle.
Örnek Senaryo
Bu bilgilendirme notundan
sonra örnek senaryomuzu anlatalım. Diyelim ki bir sandıktan 12 tane geçersiz oy
çıkmış ve bu oyların geçersizlik sayılma sebepleri aşağıdaki gibi olsun:
Geçersiz sayılma
sebebi
|
Adet
|
|
1
|
Hiçbir
yerine “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmamış pusula
|
6
|
2
|
Birden
fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alanlara “TERCİH” veya
“EVET” mührü basılmış pusula
|
4
|
3
|
Aynı
zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası
|
2
|
TOPLAM
|
12
|
İlgili sandık kurulu bu
sandığa ait tutanağı düzenlerken geçersiz oylar için “tutanağın ilgili yeri” büyük bir ihtimalle aşağıdaki gibi doldurulacaktır:
Geçersiz sayılan oy pusulası sayısı
|
12
|
Geçersizlik sebebi
|
boş
|
Hiçbir yerine “TERCİH” veya
“EVET” mührü basılmamış pusulalar için geçersizlik sebebi olarak genelde “boş” yazılıyor. Bizim
örneğimizde 6 tanesi hariç diğerleri “boş” değildi, ama tutanak üzerinde diğerlerinin
geçersiz sayılma gerekçelerini yazacak yer olmaması sebebiyle sanki hepsi “boş”
oymuş gibi görünüyor. Geçersiz oyların tekrar
sayılması kararından sonra, bizim hayali sandığımızın geçersiz oylarının nasıl
değerlendirilebileceğine bakalım. Tekrar sayım için oluşan sandık kurulu:
- Ayrı pakette paketlenmiş bulunan 12 adet geçersiz oyu açtı.
- Tutanağı inceledi ve 12 oyun geçersiz sayıldığını ve geçersizlik sebeplerinin bu oyların “boş” olduğu bilgisini inceledi.
- Geçersiz oyları incelemeye başladığında şu gözlemi yaptı:
- 12 adet geçersiz oyun 10 tanesi “şeklen” geçersiz oy sayılma kriterine uyuyor, yani geçersiz oldukları bariz bir şekilde görülüyordu. O sebeple bu 10 oyun doğru olarak geçersiz sayıldıklarına hükmetti.
- Aynı zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası çıktığı için sayım gecesi geçersiz olarak kabul edilen 2 oyu incelediklerinde, bu oyların geçersiz sayılmalarını gerektirecek bir bozukluk göremedi. Ellerinde bu oyların seçim gecesi “aynı zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkma” sebebiyle sayılmadıklarına dair bir bilgi olmaması sebebiyle, bu 2 oyun geçerli olarak sayılması gerektiğine karar verdi.
Sonuç olarak geçersiz oyları tekrar
sayım için oluşan sandık kurulu, aynı şartları tekrar oluşturma veya görme
şansı olmaması sebebiyle (nehrin suları
akıp gitmişti çünkü), söz konusu 2 oyu geçerli sayarak hatalı bir karar
almış oldu. “Aynı zarftan aynı seçim
türüne ait birden fazla çıkması” bir aday ya da parti adına bir seçmen
tarafından birden fazla oy atılmaya yani “hile” yapılmaya çalışılmış olması anlamına
gelir. Örnek senaryomuzda sandık kurulu yapılmaya çalışılan bu hileyi tespit
etmiş ve önüne geçmiştir. Ancak YSK’nın son derece yanlış olarak aldığı karar
nedeniyle hileli oylar sonuca dahil edilmiştir. Sonuçta bu bir örnek senaryo ve
benzer başka senaryolar da üretilebilir. Umarım böylesi senaryolar gerçekleşmiyordur,
çünkü eğer gerçekleşiyorsa, hile hukukçular eliyle yasallaştırılıyor anlamına
gelir ki, bundan sonra yapılacak hiçbir seçimin anlamı kalmaz.
YSK hakimleri gerçek uygulamalardan
gelen benzer olaylarla yıllardır karşılaştıkları ve olası sonuçlarını bildikleri
için, “geçersiz oyların tekrar sayılması” yönündeki başvuruları bu seçime kadar
hep reddettiler. Bu tür sorunların seçim günü ilgili sandık kurulları
tarafından karara bağlanması gerektiğinin altını çizdiler. Seçim gecesi alınan
kararın altında ilgili parti sandık görevlisi ya da gözlemcisinin bir şerhi
bulunmadığı veya somut yeni kanıtlarla desteklenmediği durumlarda yapılan tüm başvurular
olumsuz sonuçlandı.
YSK içtihatlarında ve siyasi
partilerin ellerinde bu tür kararların binlerce emsali vardır. CHP’nin Genel
Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen hukukçu kimliğiyle twitter üzerinden bir
açıklama yaptı (bakınız: https://twitter.com/gokcegokcen142/status/1113873987891806216). Tweet
zinciri içerisinden en önemlisi bence şuydu:
YSK
şöyle demişti: “Delil ve gerekçe gösterilmeyen itirazların da incelenmesi
usulünün benimsenmiş olması halinde seçimlerin kesinleştirilmesi uzun süreye
yayılabileceğinden, bu sürecin uzaması durumunda seçimi yöneten kurullara karşı
güvensizlik oluşması kaçınılmaz olacaktır.”
YSK’nın geçersiz oyların
tekrar sayılması için verdiği kararlar, tıpkı kendilerinin daha önce net olarak
ortaya koydukları gibi, sürecin uzaması ve seçimi yöneten kurullara karşı
güvensizlik oluşmasına sebep olmuştur. YSK hakimleri keşke kendi
içtihatlarına sahip çıksaydı, keşke yüzyıllar öncesinden akla ve bilime yön veren
bilgelere kulak verseydi:
“Aynı nehirde iki kere yıkanılamaz”.
“Aynı nehirde iki kere yıkanılamaz”.
Bilgehan Turhan
ÖNEMLİ NOT: Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) olarak, YSK
sisteminde düzeltilmesi gereken pek çok nokta belirledik ve bunları YSK’ya
hem yazılı, hem de sözlü olarak bildirdik. YSK’ye ve Siyasi PartilereÖnerilerimiz başlıklı BMO yazısının “Veri
Girişleri” alt başlığında geçersiz oy nedenlerinin içeriklerinin yapısallaştırılarak
sisteme girilmesi gerektiğini anlatan bölüm şu şekilde:
“Sandık Sonuç Tutanağındaki tüm alanların içeriği (o sandıkta kayıtlı
olmayıp da görevi gereği seçim günü eklenerek oy kullanan seçmen sayısı,
geçersiz oy nedenleri, itirazlar, şikâyetler, itiraz/şikâyet sonucunda yapılan
düzeltme/değişiklikler vb.), bu alanlar için gerekli veri içerikleri
yapısallaştırılarak sisteme girilmelidir.”
Keşke Bilgisayar
Mühendislerine kulak verseydiniz 😊
* “Aynı nehirde iki kere yıkanılamaz. Ne girilen nehir aynı nehirdir, ne de o insan aynı insandır” ünlü sözünün sahibi Heraklitos, yüzyıllar
öncesinden evrendeki değişimin sürekliliğini ve hiçbir nesnenin değişmeden
kalamayacağını vurgulamak istemiştir.
ÖNEMLİ NOT 2: Aşağıdaki bölüm yazımıza gelen kayda değer eleştirilere yanıt olarak 7.04.2019 tarihinde sonradan eklenmiştir.
Yazımızda öne sürdüğümüz sava gelen önemli eleştirilerden
birisi şuydu (Tweeter paylaşımlarında da benzer anlama gelen yorumlar oldu):
“Aynı
zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası çıkarsa bu kez de
imza sayısı ile sandıktan çıkan o seçime ait pusula sayısı tutmayacak. Sonuçta şekil olarak geçerli gözüken 2 geçersiz oy varsa bunun aynı zarftan çıktığı için geçersiz olduğu bellidir.”
Yukarıda öne sürülen oldukça
yerinde bir argüman. Ancak bu argüman tüm geçersiz oyların geçerli olduğu kabul
edildiğinde ortaya çıkabilecek bir durum. O durumda bile “sandıkta yapılmaya
çalışılan hilenin hukukçular eliyle yasallaştırılması” savımız geçerli olacaktır.
Örnek senaryomuzu biraz daha
detaylandırarak anlatalım.
Diyelim ki örnek senaryodaki
sandığımızda toplam 300 seçmen oy kullandı. Bu oyların 12 tanesi daha önce
söylediğimiz sebeplerle geçersiz sayıldı:
Geçersiz sayılma
sebebi
|
Adet
|
|
1
|
Hiçbir
yerine “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmamış pusula
|
6
|
2
|
Birden
fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alanlara “TERCİH” veya
“EVET” mührü basılmış pusula
|
4
|
3
|
Aynı
zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası
|
2
|
TOPLAM
|
12
|
Toplam ve geçerli oylara ilişkin nihai tablo aşağıdaki gibi
oluşacaktır:
Oy kullanan seçmen sayısı
|
300
|
|
Geçerli sayılan oy
sayısı
|
289
|
|
Geçersiz sayılan oy
sayısı
|
12
|
“Geçerli sayılan oy sayısı”
ile “Geçersiz sayılan oy sayısı” toplamlarının 301 olmasına lütfen dikkat
edelim. Burada bir hata yok, çünkü örnek senaryomuza göre 1 zarftan 2 tane aynı
seçim türüne ait oy çıkmıştı. Yani toplamda 11 seçmenin oyu geçersiz sayıldı.
Örnek senaryomuzun tekrar sayım için oluşan sandık kurulunun
yaptığı değerlendirmeye tekrar bakalım:
Geçersiz
oyları incelemeye başladığında şu gözlemi yaptı:
a. 12
adet geçersiz oyun 10 tanesi “şeklen” geçersiz oy sayılma kriterine uyuyor, yani
geçersiz oldukları bariz bir şekilde görülüyordu. O sebeple bu 10 oyun doğru
olarak geçersiz sayıldıklarına hükmetti.
b. Aynı
zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası çıktığı için sayım
gecesi geçersiz olarak kabul edilen 2 oyu incelediklerinde, bu
oyların geçersiz sayılmalarını gerektirecek bir bozukluk göremedi. Ellerinde
bu oyların seçim gecesi “aynı zarftan aynı
seçim türüne ait birden fazla çıkma” sebebiyle sayılmadıklarına dair bir
bilgi olmaması sebebiyle, bu 2 oyun geçerli olarak sayılması gerektiğine karar
verdi.
Bu durumda oluşacak yeni tablo
aşağıdaki gibi şekillenecektir:
Oy kullanan seçmen sayısı
|
300
|
|
Geçerli sayılan oy
sayısı
|
291
|
|
Geçersiz sayılan oy
sayısı
|
10
|
Dolayısıyla, Geçerli
sayılan oy sayısı halen imza sayısının (oy kullanan seçmen sayısı) altında ve bahse konu yönden herhangi
bir çelişki oluşmuyor. Eğer 12 geçersiz oyun tümü de
tekrar geçerli sayılsa idi, o durumda Geçerli
sayılan oy sayısı imza veren seçmen sayısından fazla duruma gelirdi. Bu
durum oluştuğunda bile eşitliği sağlamak için hangi oyun boşa çıkarılacağı soru
işareti. Diyelim ki kurul, bizim üzerinde durduğumuz 2 oydan birisini saymadı
ve eşitlik sağlandı. Yine haksız bir durum var. Çünkü aynı zarftan 2 oy çıkması
hile demektir ve artık bu 2 oy da hileli oydur. Birisini bile kabul ettim derseniz
hileye göz yummuş olursunuz.
Eğer yapılan eleştiri, tekrar sayım için oluşan sandık kurulunun Geçerli sayılan oy sayısı ve imza veren seçmen sayısını göz önüne alıp hangi oyların zarftan çift çıktığına karar verebilir yönünde ise, bana göre o da mümkün değil.
Eğer yapılan eleştiri, tekrar sayım için oluşan sandık kurulunun Geçerli sayılan oy sayısı ve imza veren seçmen sayısını göz önüne alıp hangi oyların zarftan çift çıktığına karar verebilir yönünde ise, bana göre o da mümkün değil.
Tekrar sayım için oluşan
sandık kurulu sadece sayılara bakarak, 1 zarftan 2 tane aynı seçim türüne ait
oy çıktığı yorumunu yapabilir. 289 seçmen oy kullanmış, 12 geçersiz var, toplam
301 ediyor. Ancak ellerinde detay bilgi olmadığı sürece 12 tane geçersiz
oyun hangilerinin aynı zarftan çıktığına karar veremez.
- Belki boş oylardan ikisi aynı zarftan çıktı, düzgün görünen oylar sandık kurulu tarafından sehven geçersiz olarak değerlendirildi
- Belki bir oy düzgün çıkmıştı ama yanında bir de fazla mühür basılmış oy çıkmış idi,
- Bir zarftan 3 oy çıktı ama hepsi geçersiz idi, başka 2 zarftan hiç oy çıkmadı
Daha pek çok olasılık ortaya atılabilir.
Aksine delil olmadığı sürece hukuken hepsi de haklılık payı taşır. O sebeple
yazımızın başındaki bölümü tekrar vurgulayalım:
“Nehrin
suları akıp gitmiştir ve YSK sistemindeki mevcut yapıda o suları geri getirecek
yani o şartları tam anlamıyla değerlendirecek veri maalesef yoktur.”
Yorumlar